15 Ocak 2007 Pazartesi

EVİN OKÇUOĞLU: ARAYIŞLAR




ARAYIŞLAR




                                                                                                                                                                          RESİM : STEVE DİNİNNO 




Şiirde manifestolar yazma modası başladı… Herkes kendi yazma tarzını bir yemek tarifi gibi sunuyor. Bunun nedeni tüm dünyada insanlığın geçmekte olduğu sancılı sürecin sonucudur diye düşünüyorum.  

İnsanların umutlarını kısırlaştırıp, doğa üstüne bel bağlamayı, boyun eğmeyi dayatan, beyinlerden düşünme yetisini  uzman bir sakatatçı eliyle sıyırıp alan büyük bir güç var karşımızda…
Heyecanlarımızı öldürelim istiyor, duyguları kıralım, fiilleri zamansızlaştıralım...
Bu ne demektir? Bu boşlukta salınan anlamsız bedenler olmaktır.
Ruhsuz robotlar, ama gelenek sürer... Yine eller kalem kavrar ya da klavye üzerindedir. Yazma çizme devam eder. Yenilikler peşindedirler. Yazılan her “farklı” alkışlanasıdır.

Bu şiirde ne demek istemiş “Allah Allah bu beni aşıyor, ne büyük adamlar yahu, anlamıyoruz ne dediklerini ama mutlaka iyidir.!”  Anlamadan okunan kutsal kitaplar misalidir bu…  

Paralizi hali diyorlar bir hal var… İnsanın başına gelenlere tepkisizleşmesi hali. Bir tür toplumsal felç istenmekte… Bu edebiyat yoluyla da bize aşılanmakta. Bilmece türünden şiirimsiler yazarken duygu değil beyin jimnastiği ile hafta sonu gazetelerin bilmece eki ile oyalanır gibi zaman öldürülecektir.  

Artık duygu sakıncalıdır. Çünkü duygularla başkaldırır insan. İsyan eder. Eğer tüm dünyadaki yaşanmakta olan vahşeti ve işkenceyi görmenizi engelleyecek ise, kendi başınıza gelenlere bile duyarsızlaşacaksanız okumayın. 

Arayışlar sürmekte…
Edebi akım ithalatı, kes yapıştır, çevir karıştır, yaz yakıştır… Kimse karışmaz size, çünkü bunlar zararsızdır. 

Evet anlamadıklarını alkışlayan felçli toplumların neye ihtiyacı var sizce? Edebiyatla şiirle uğraşanlara soruyorum. Sizin neye ihtiyacınız var? Neden yazıyoruz, kime yazıyoruz, nasıl yazıyoruz? Kendime yazıyorum demeyin. Öyle olsa İnternet ortamına çıkmazdık. Paylaşmak istediğimiz ne? Duygumuzun sıradan olmayan bir biçimde dışavurumu, okuduğumuz şairlerin etkisinden çıkıp, kendi sesimizi bulana kadar yazmak.



EVİN OKÇUOĞLU


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder